Hayalet Uzuv Sendromu (Phantom Limb Syndrome), uzuv kaybı yaşayan insanların uzuvlarını kaybetmiş olmalarına rağmen acı çekmeleridir. Ancak bu bahsedilen acı psikolojik veya duygusal bir travma değil fiziksel olarak yaşanan bir acıdır. Hissiyat farklı şekillerde kendini gösterebiliyor olsa da genelde kramp, yanma ve karıncalanma olarak ortaya çıkar. Kişi olmayan uzvundan dolayı ağrı yaşar. Uzuv kaybı yaşayan insanların neredeyse 2/3’ünde görülmekte olan bu sendrom hem psikolojik hem de nörolojik bir durumdur. Özellikle uzuv kaybı yaşanmadan önce yaşanan ağrı ve acı uzuv kaybından sonra da devam eder.
Bedene herhangi bir zarar geldiğinde beden algısında bozulmalar yaşanır. Vücut bu yeni algıya alışana kadar eski algıyla devam eder. Bu da kaybedilen uzvun hala insana ağrı hissettirebiliyor olmasının bir açıklamasıdır.
İnsanlar uzuvlarını kaybettiğinden artık o bölgede bir ağrı yaşanmasının mümkün olmadığını düşünebilir. Ancak bunun aksi yaşandığında hala uzuvlarının var olduğunu zannedebilirler ve bu birtakım psikolojik problemlere yol açabilir.
Hayalet Uzuv Sendromu’nun yaşanmasındaki temel etkenler beyin ve omuriliktir. Beyin ve omurilik belirli bir süre uzvun yokluğuna alışamaz ve o bölgeye sinirsel iletiler göndermeye devam eder. Gönderilen iletilerin karşılık bulmaması bu bölgede bir sorun olduğuna işaret eder ve vücut buna ağrı olarak tepki verir.
Kişiler, uzuv kaybıyla yaşadıkları psikolojik açıdan zorlu sürecin yanında kaybedilen uzvun ağrısının yaşanmasını ve hatta bazı zamanlar uzuvlarının varlığını hissediyor olmalarını genelde psikolojik bir sorun olarak görürler. Yaşadıklarının olağanüstü bir durum olduğu fikrine kapılır, etrafındaki insanlara bu konuyu bahsetmekten ve doktora gitmekten çekinirler. Bunların sonucunda da kişide depresyon ve anksiyete ihtimali artmaktadır.
Şu ana kadar bu konuda yapılan araştırmalar neticesinde tek bir tedavi yöntemi vardır. Bu yöntem Vilayanur Ramachandran tarafından geliştirilmiştir. Tedavinin adı aynalı kutudur. Mesela elini kaybetmiş bir hastada tedavinin nasıl uygulandığından bahsedelim. Hastanın önüne bir ayna yerleştirilir. Hasta var olan elini aynanın önüne koyarak eliyle birtakım egzersizler yapar. Aynanın yansıması kişinin iki eli varmış ve ikisiyle egzersiz yapıyormuş izlenimi verir beyne. Bu görüntü sayesinde beyin kaybedilmiş uzvun hala var olduğu algısına kapılır ve yaşanan ağrıda azalma olur. Buna rağmen tedaviden fayda göremeyen hastalar genelde ağrı kesiciler yardımıyla ağrılarını dindirmeye çalışsa da uzmanlar ağrı kesici kullanımının bağımlılığa yol açma riskine dikkat çekmiştir.

Kaynakça: